Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sahipsiz hayvanlarla ilgili yeni düzenlemesi, hayvan hakları savunucuları ve toplumda geniş bir kesimin tepkisini çekmeye devam ediyor. Bakanlık tarafından 81 ilin valiliklerine gönderilen yazıyla birlikte, sokakta bırakılan her bir sahipsiz hayvan için belediyelere 71 bin 965 TL para cezası uygulanacağı açıklandı. Bu kararın ardından, belediyelerin hayvanları koruma ve bakımevi oluşturma yükümlülüklerini mi yerine getireceği, yoksa katliamları hızlandırarak para cezasından kurtulmaya mı çalışacağı büyük bir soru işareti oluşturdu.
AK Parti’nin Hayvan Hakları Yasası Tepki Topladı
Sokak hayvanlarının uyutulmasının önünü açan kanun teklifi, geçtiğimiz dönemde AK Parti tarafından meclise sunulmuş ve yasalaşmıştı. Bu düzenleme, hayvan hakları savunucuları tarafından “vahşeti yasallaştırmak” olarak nitelendirilmişti. Türkiye’nin dört bir yanında yapılan eylemler, toplumsal farkındalık oluşturmayı başarsa da sonuç alınamamış, katliam haberleri peşi sıra gelmişti. Bu durum, hem hayvanseverlerin hem de toplumun geniş kesiminin vicdanını derinden yaraladı.
Bakanlıktan Yeni Uyarı: Para Cezası ve Bakım Zorunluluğu
Bakanlığın son genelgesiyle belediyelere yeni yaptırımlar getirildi. Yazıda, sahipsiz sokak hayvanlarının toplanması konusunda 2028 yılına kadar herhangi bir ertelemenin mümkün olmadığı, aksi takdirde sokakta bırakılan her bir hayvan için 71 bin 965 TL ceza uygulanacağı vurgulandı. Ayrıca, nüfusu 25 bini aşan belediyelere hayvan bakımevleri kurmaları ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmeleri için süre tanındığı belirtildi. Ancak bu süre zarfında belediyelerin hayvan haklarına uygun bir çözüm mü bulacağı yoksa toplu mezarlar açıp katliamlara mı yöneleceği belirsizliğini koruyor.
Barınak mı, Toplu Mezar mı?
Hayvan bakımevlerinin koşullarını iyileştirmek ve yeni bakımevleri oluşturmak gibi sorumluluklarla karşı karşıya kalan belediyelerin, bu zorlu süreçte ne tür bir yol izleyeceği merak konusu. Hayvanseverler ve uzmanlar, para cezalarının belediyeleri daha fazla baskı altına sokacağını ve bunun hayvanların yaşam haklarını tehlikeye atabileceğini düşünüyor. Barınakların yetersizliği ve geçmişte yaşanan kötü örnekler göz önüne alındığında, bakımevlerinin oluşturulması konusundaki kararlılık sorgulanıyor.
Son Vahşet Haberi Kırklareli’nden Geldi
Hayvanlara yönelik vahşet haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Kırklareli’nden gelen son haberler ise hayvan haklarının durumunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kent merkezindeki bir çöp konteynerinde bir kuzu ve altı köpek ölü bulundu. Çakıllı beldesindeki boş bir arazide ise beş köpeğin cansız bedeni tespit edildi. Bu olaylar, toplumda derin bir üzüntü ve öfke yarattı.
Toplum ve Belediyeler Zor Bir Süreçle Karşı Karşıya
Sahipsiz hayvanların korunması için yapılması gerekenler konusunda ortak bir anlayışa ulaşmak zor görünüyor. Bakanlık, cezai yaptırımlarla çözüm ararken, belediyeler ve hayvanseverler arasında artan gerginlik, sorunun daha da karmaşık bir hale gelmesine neden oluyor. Hayvan haklarının korunması, merhamet ve sorumluluk duygusuyla hareket edilmesi gereken bir alan olarak öne çıkarken, bu tartışmalı düzenlemelerin toplumsal vicdan üzerindeki etkisi derinleşiyor.
Belediyelerin bu süreçte alacağı kararlar, sokak hayvanlarının geleceğini belirleyecek. Ancak merhametle atılacak adımlar yerine cezalar ve yaptırımlarla hareket edilirse, hayvan hakları mücadelesi büyük bir yara alabilir.
